SİVAS’TA YENİ BİR BİLİM YUVASI (SBTÜ)

6 Aralık 2022 günü öğle vakti telefonum çaldı, arayan Sivas Bilim Teknoloji Üniversitesi Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanı Çetin ÖZDEMİR idi. Çetin hocam Üniversitenin Basın ve Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü sorumlusu olduğu için bir gün sonra Rektör Prof. Dr. Mehmet Kul tarafından gerçekleştirilecek olan Basın Toplantısı ve Gezisi programına davet ediyordu. Üniversitemiz yeni yerleşkesine taşınmış ve ben henüz görmemiştim. İşim olmasına rağmen hocamın bu nazik davetine icabet edeceğimi bildirdim ve toplantıya katıldım.

18 Mayıs 2018 yılında Resmi Gazete‘de yayımlanarak resmen kurulan Sivas Bilim Teknoloji Üniversitesinin kurucu rektörü Prof. Dr. Mehmet Kul olmuştu. Rektör hocanın emeklerine ve dört yılda ne kadar mesafe kat edildiğine bugün canlı şahitlik ettik. Yeni yerleşkeye taşınana kadar emanet diyeceğimiz mekânlarda teşkilatın kurulması, personelin ve akademik kadronun oluşturulması, öncelikle lisansüstü öğrenci alımına başlanması ve ilk mezunlarının verilmesi, bu arada kendilerine tahsis edilen şimdiki kullandıkları fuar merkezi olarak yapılan ve yarım bırakılan binanın üniversite eğitimine uygun hale getirilmesi, çok emek isteyen çileli bir dört yılın sonunda Ekim 2022’de eğitim-öğretime başlanılması, ne çok emekler verilmiş, gözlerimizle gördük, takdir ettik.

Rektör Prof. Dr. Mehmet Kul, bizlere sanki özel bir koleji tanıtır gibi, üniversiteyi gezdirdi hem de en ince detayına kadar anlattı. Laboratuvarları gezerken gurur duyduk, devletimiz son model cihazlarla donattığı mekânları akademisyen ve öğrencilerimize vermiş ve çalışın, icat yapın burada demiş. Yapmışlar da, rektör hoca yapılanları uzun uzun anlattı. Yazsam sığmaz buraya. Hazırlık sınıfında bir derse katıldık, aklınızda ki klasik derslikleri silin, oldukça modern ortamda tamamen dijitalize edilmiş eğitim materyalleriyle yapılan dersi hayranlıkla izledik. Yerleşkenin en müstesna yerini kütüphane yapmışlar. Kütüphane içinde sanki bilim kurgu çalışması yapan genç, dinamik öğrenci grupları vardı, farklı projeler üzerinde çalışmalar yaptıklarına şahit olduk.

Konferans salonunda rektör hocamızın kısa bir sunumu oldu ama içeriği oldukça zengindi. Daha yeni olmasına rağmen akademik başarılarının ülkemizin sayılı üniversitelerinin önünde olduğunu, bu yıl öğrenci aldıklarını ve kontenjanların tam dolduğunu, üniversite sınav sonuçlarına göre ilk 20.000 ila 40.000 arasına girmiş öğrencilerin kendilerini tercih ettiklerini anlatırken yaşadığı mutluluk yüzüne yansıyordu. Kendini ve bizi mutlu eden sade bunlar değildi, çok şeyler anlattı, aklımda kalanları yazıyorum. Özellikle savunma/sivil sanayiinde yaptıkları işbirliklerini yazmam lazım. Kimler yok ki; Aselsan, Tusaş, Tei, Tübitak, Roketsan, Havelsan, Baykar ve 13 üniversiten oluşan Anadolu Üniversiteler Birliği (AÜB). Bu kuruluşlarla yaptıkları işbirliği sonucu tarafların birbirlerine katkılarının oldukça fazla olduğunu, üretici firmalardan dolayı öğrencilerin stajları konusunda sıkıntı yaşamayacaklarını da söyledi. Bünyelerinde bulunan Tarımsal Ar-Ge Merkezinin çalışmalarından da bahseden Kul, kendilerine tahsis edilen geniş ölçekli tarım arazilerinde hem araştırma geliştirmeler yaptıklarını hem de yaptıkları üretimle üniversiteye ek gelir sağladıklarını ifade etti.

Hocamızın mutlaka görmeniz gerekir dediği yer Sivas Organize Sanayi Bölgesinde yapılmış olan İleri Alaşımlar Üretim Merkezi ve Hızlı Katılaştırma Laboratuvarları idi. Metal 3D yazıcı düşünün, neyi modellerseniz onu çıkarıyor. Mikro, mini, orta, büyük ne isterseniz yapıyor. Toz halinde verilen madde en sert şekilde işlenmiş olarak çıkıyor. Piyasaya da iş yapan bu tesislerde çok hassas araştırma ve geliştirmelerin de yapıldığını sistemin başında bulunan Prof. Dr. Muhammed Fatih Kılıçaslan’dan dinledik.

Kıymetli hocam öğrenci sayınız az veya çok önemli değil, kaliteyi bozmayın, nitelikli olsun. Yeterli bir fiziki yapınız var, kaynakta fena değil, öğrencileriz çalışkan, genç ve dinamik bir akademik kadronuz var. Bundan sonrası için kütüphanedeki gençlere dediğim gibi “başarılı olmazsanız Allah’ta sorar, millette sorar, vebali var, başarılı olmak zorundasınız” sözüm hepimize. Başarı dilekleriyle ayrıldığımız üniversitemizden, kafamızdaki klasik üniversite modelinden farklı bir modelin Anadolu’nun göbeğinde bir şehirde olabileceğini, çalışılırsa çok şeylerin yapılabileceğini gördük, şahit olduk.