Başkent Kulisi’nde CHP Üzerine Açıklamalar
Başkent Kulisi’nde siyasi gündem ve CHP üzerine dikkat çekici açıklamalar. Partinin stratejik hamleleri, iç dinamikleri ve geleceği hakkında detaylı değerlendirmeler ile Türkiye’nin nabzını tutun.

Sevigen’in açıklamalarından satır başları: Eskiden CHP’nin bir ağırlığı vardı. Tayyip bey yurtdışına giderken Deniz Baykal’la görüşmeden gitmezdi. Ya yüz yüze ya da telefonla görüşürlerdi.
“ERDOĞAN KARŞITLIĞI ÜZERİNDEN SİYASET OLMUYOR” Hep düşmanlık üzerinden siyaset yürütülmez. Eskiden bir devlet başkanına sıradan bir milletvekili laf söyleyemezdi. CHP’de Erdoğan düşmanlığı üzerinden yürütülen siyaset var. Bunun yerine projeler üzerinden yürütülen bir siyasetin olması gerekiyor. 2002 seçimlerinden sonra Erdoğan’ı kutlayan ilk isim Deniz Baykal’dı. Biz başkasının kuyruğuna takılıp gidemeyiz. Ana muhalefet partisi olarak söz sahibi olmak zorundayız.
“İSTANBUL’DA HDP İLE İŞBİRLİĞİ YAPARAK KAZANDIK” Son dönemlerde biz İstanbul’da birinci partiydik. HDP ile işbirliği yaptık. Bu şekilde kazandık. Ankara’yı biz kazandık ancak Mansur Yavaş CHP’li değil. CHP kendi ideolojisini de kaybetti. Bizim halka gitmemiz gerekiyor. İktidarın Libya politikasını sonuna kadar destekliyorum. Bunları bilerek dış politikada birlik olmamız gerekiyor. Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu ile ittifak yaptılar. Onların oyu yüzde 1’i bile geçmiyordu. Son dönemde Öcalan’la bir açılım yapılıyor. CHP, DEM Parti’ye neden açıklama yapın demiyor. CHP’de bir iyi niyet beklentisi olmaz mı!
CHP’DEKİ ÖN SEÇİM Bu iyi bir fikir. Ön seçim partiyi hareketlendirir. Ama burada iki sakınca var. Partide bölünmeye yol açabilir. Mansur Yavaş buna karşı çıktığını belirten bir açıklama yapacaktı ancak parti içerisinden buna engel olundu. İmamoğlu favori olarak gösteriliyor ancak kazandığı vakitte seçime daha 3 yıl var belediye başkanlığını bırakacak mı? Bunlar soru işareti. Seçime kadar partide kongre olacak burada da bir sıkıntı var. Yönetim değişirse farklı durumlar ortaya çıkabilir. Fikir iyi ancak zamanı doğru değil henüz erken. Ekrem bey kendini İstanbul’a vermeli ve İstanbul ile ilgilenmeli. İstanbul’da başarılı olmak ancak Ekrem beyin önünü açar. Sol, emekçinin yanında yer alacak hapise girerdi. Küfür ederek, hakaret ederek beni hapise atın demekle olmaz. Bu halk sana inanırsa olur inanmazsa olmaz.
“TAYYİP BEY GİTTİKTEN SONRA NE OLACAK” Tayyip bey gittikten sonra ne olacak bu ülkenin hali. Kime güveneceğiz. O yüzden parlamenter sisteme yeniden geri dönmek durumundayız. Bu güne kıyaslayınca parlamenter sistemin daha sağlıklı olduğunu düşünüyorum.