Jeotermal Enerji ile Sera İklimlendirmesi: Maliyet Avantajları ve Verimlilik

Jeotermal Enerji ile Sera İklimlendirmesi

Türkiye, stratejik konumu sayesinde sebze ve meyve üretiminde önemli bir merkez haline gelmiştir. Akdeniz kıyılarında yaygın olarak uygulanan seracılık faaliyetleri, jeotermal su kaynaklarının bulunduğu bölgelerde de hız kazanıyor. Tarımsal üretimin yanı sıra turizmde de kullanılan bu termal su kaynakları, maliyet etkinliği açısından dikkat çekiyor.

Seralarla ilgili çalışmalar yürüten Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Tarım Bilimleri ve Teknoloji Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Tolga Karaköy, ADOR Enerji Firması ile birlikte yürüttükleri projeler aracılığıyla sera iklimlendirme maliyetlerini önemli ölçüde düşürmeyi hedefliyor. Isıtma giderlerinin, üretim maliyetinin yaklaşık yüzde 45’ini oluşturduğu belirtiliyor. Bu maliyeti 5’te 1 oranında azaltmanın mümkün olduğu ifade ediliyor.

Proje Detayları

Prof. Dr. Tolga Karaköy, “Orta Anadolu Bölgesi’nde seracılığın yaygınlaştığını ve jeotermal alanlarda tarımsal faaliyetlerin hızla arttığını görmekteyiz. Sivas’ta şu ana kadar 3 adet sera inşa edildi. Seracılıkta karlılığın sağlanabilmesi için en kritik gereklilik, sera içi iklimlendirmenin ekonomik bir şekilde yapılmasıdır. Isıtma maliyetleri, seralarda en yüksek harcama kalemidir.” dedi.

Ayrıca, “Afyonkarahisar, Konya, Eskişehir ve Erzincan bölgelerinde iklimlendirme projelerimiz devam ediyor. Üreticilerin jeotermal kaynaklarının yetersiz olduğu durumlarda, dışarıdan ek ısıtma kaynaklarına ihtiyaç duyuluyor. Su kaynaklı ısı pompasını kullanarak, sera iklimlendirmesini sağlıklı bir şekilde yapabiliriz. Bu sayede verimliliği artırarak üretim miktarını yükseltebiliriz. Isı pompaları, hem kış hem de yaz mevsiminde sera iklimlendirmesinde kullanılabiliyor.” şeklinde ekledi.

Maliyet Avantajları

Maliyetleri önemli ölçüde düşürdüklerine dikkat çeken Karaköy, “Afyonkarahisar’da 50 bin metrekarelik bir sera alanında yaptığımız fizibilite çalışmaları sonucunda, projemiz başlamış durumda. Yetersiz sıcaklık ve debiye sahip jeotermal su kaynakları ile yapılan iklimlendirme maliyetinin 20-25 milyon TL civarında olduğunu belirtiyoruz; oysa su kaynaklı ısı pompalarıyla bu maliyet 4-4,5 milyon TL’ye kadar düşmektedir.” dedi.

Seracılığın son yıllarda kârlı bir yatırım alanı haline geldiğini belirten Karaköy, “Dünya nüfusunun hızlı artışı, gıda temini ve sürdürülebilirlik konularının önemini artırdı. Bu bağlamda, kaynakların daha etkin kullanılması ile yüksek verimlilik sağlamak için serada üretim modeline büyük önem veriyoruz.” ifadelerini kullandı.

Son olarak, ısı pompalarının genellikle yanlış anlaşıldığını vurgulayan Karaköy, “Isı pompaları, standart hava kaynaklı klimalardan farklı bir teknolojiye sahiptir. Projemizde kullandığımız sistemlerin verimlilik değerleri yüksektir ve istediğimiz gibi iklimlendirme sağlamaktadır.” diyerek sözlerini tamamladı.