Deprem Master Planı ile Türkiye’de Riskler Azaltılacak

Deprem Master Planı ile Riskler Azaltılacak

Doç. Dr. Bayrak, Deprem Master Planı’nın illerin deprem riskini azaltmak için yol haritaları ve çeşitli planlardan oluştuğunu belirtti. Bu planın, Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği’nden farklı bir yaklaşım sergilediğini ifade eden Bayrak, “Türkiye Bina Deprem Yönetmeliğimiz tüm ülkeyi kapsarken, Deprem Master Planı bu yönetmeliği çatı olarak kullanarak il bazında yapılması gereken tedbirleri sunar.” dedi.

Bayrak, bu sürecin genellikle belediyelerin çatısı altında, çoğunluğu akademisyenlerden oluşan gruplar tarafından yürütüldüğünü vurguladı. Planda öncelikle deprem anında zemin davranışını değerlendirmek amacıyla mikrobölgeleme çalışmalarının yapılmasının önemine dikkat çekti.

Yapıların Mevcut Durumu Değerlendiriliyor

Bayrak, zemin özellikleri belirlendikten sonra yapıların mevcut durumunun inceleneceğini belirtti ve şöyle devam etti:

• Yapıların inşa tarihleri, riskli ve tadilat durumları, yönetmeliklere uygunlukları tek tek araştırılmalı ve haritalanmalıdır.
• Bu haritalama sonrası illeri tehdit eden deprem senaryoları oluşturulmalı ve en riskli bölgelerden başlanarak kentsel dönüşüm süreci başlatılmalıdır.
• Üst yapının yanı sıra altyapının da Deprem Master Planı kapsamında ele alınması gerekmektedir.

Bayrak, “Deprem anında ya da sonrasında enerji hatları, elektrik, su, doğal gaz kesintileri gibi sorunlar yaşanabilir. Kahramanmaraş merkezli depremlerde bu gibi durumlar görüldü ve bir süre iletişim sağlanamadı. Mevcut baz istasyonlarının depreme karşı güvenliği sorgulanmalı ve gerekli tedbirler alınmalıdır.” şeklinde konuştu. Bu nedenle, Deprem Master Planı’nın tüm aşamalar için bir yol haritası sunduğunu ifade etti.

Her İlin Özelinde Çalışmalar Yapılmalı

2000’li yıllarda İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan Deprem Master Planı’nın kamuoyuyla şeffaf bir şekilde paylaşıldığını hatırlatan Bayrak, daha sonra bazı büyükşehir belediyelerinin de benzer hazırlıklar yaptığını belirtti.

Bayrak, master planında farklı meslek dallarından uzmanların görev aldığını ve bilim insanlarının şehir ve depremle ilgili tüm süreci değerlendirerek şehir planlamasına özen gösterdiklerini vurguladı. Toplumun bilinçlendirilmesinin de bu süreçte büyük önem taşıdığını söyledi.

Deprem Master Planı’nın dinamik bir süreç olduğunu ifade eden Bayrak, her yıl güncellendiğini dile getirdi. “En riskli durumu belirlediğimizde, belediyeler ve karar vericiler bu duruma uygun hazırlıklar yapabilir. Böylece kentsel dönüşüm süreci, yapılan senaryoya göre ilerleyerek riskler minimize edilebilir.” dedi.

Bayrak, her ilin deprem senaryosunun, zemin özelliklerinin, faya olan uzaklığının ve yapı türlerinin farklılık gösterdiğini belirterek, “Bu nedenle her ilde özel olarak yapılması gereken çalışmalar vardır.” ifadesini kullandı. Bölgedeki Bingöl Üniversitesinden Dr. Öğretim Üyesi Kenan Akbayram’ın koordinatörlüğünde yürütülen Deprem Master Planı’na Atatürk Üniversitesi akademisyenlerinin destek verdiğini aktardı ve Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin de bu yönde adımlar attığını sözlerine ekledi.