Dolar 35,1981
Euro 36,7471
Altın 2.968,65
BİST 9.724,50
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Sivas 4°C
Karla Karışık Yağmurlu
Sivas
4°C
Karla Karışık Yağmurlu
Paz 4°C
Pts 6°C
Sal 7°C
Çar 6°C

DOĞADA OLMAK

23 Mayıs 2022 11:12 | Son Güncellenme: 14 Haziran 2022 23:36
461
A+
A-

Doğayı adımlamak bence sporların en güzeli, üşenmeden yapmak lazım. Bir yerde okumuştum, felsefe yazarı David Le Breton neden yürüdüğümüzü şöyle anlatıyordu: “Yürüyüş, insanı mutluluk duygusuyla yeniden yoğurur, insan bazen bir yürüyüşten değişmiş olarak döner ve modern hayatın uğultusuna boyun eğmekten çok, zamanın tadını çıkarmaya eğilimli olur.” Yazar sadece kırlarda yürüyen insanları değil, kent sokaklarını arşınlamaktan bıkmayanları, bir araca binmek yerine adımlarını tercih edenleri, yalnızları, yürürken düşünenleri anlatır ve yürümeye övgülerini sıralar durur. Yürümek gerçektende övülecek icraattır,  hele ki doğada atılan adımların tadına doyum olmaz.

Bir düşünün ormandasınız, göl kenarında, dağ başlarında, vadilerde, yaylalarda severek yürüyüşler yapıyorsunuz. Yazın sıcağı, kışın karı, soğuğu sizi bu sevdanızdan vazgeçirmiyor. Belli zorlukları olsa da, konfor içermese de yinede eğleneceğinizi, keyif alacağınızı biliyorsunuz. Bir başlıyorsunuz benim gibi, bakmışsınız ki onlarca yıl geçmiş ve siz hala doğaya olan tutkunuzdan hiçbir şey kaybetmemişsiniz.

Bunları yazınca yirmi yıldan fazla birlikte olduğum, zamanla birbirimize benzer olduğumuz can ekibim Sivdak’tan bahsetmem şart oldu. Sivas il tabelasını ardımıza bıraktığımız an toplumsal rollerimizden sıyrılıp kendi dünyamızın dilini konuşmaya başladığımız sevgili Sivdak gurubum. Ekibimizin her bir üyesi birbirinden kıymetli, birbirine değer veren, özel yaratılmış kıymetli dostlarımız. Sivdak Kulübümüzü kurmadan önce Cumhuriyet Üniversitesi Doğa Sporları Topluluğunun faaliyetlerine katılıyorduk. İkibinli yılların başına kadar öğrencilerle düzenli işleyen faaliyetler, yönetici kadroların değişimiyle artık düzenli yapılmamaya, destek görmemeye başlamıştı. Doğa dostu arkadaşlarla bir kulübümüz olmalı, bizi bir araya getirecek bir oluşum olmalı dedik ve bir spor kulübü kurmaya karar verdik ama düşünceden uygulamaya geçmesi neredeyse iki yılı buldu. 28.05.2009’da nihayet Sivas Doğa Sporları arama Kurtarma Kulübü kuruldu, kısaca SİVDAK dedik ve düzenli faaliyetlerimizi kulübümüz aracılığıyla yapmaya başladık.

Kurucularımız; fikir babası Mehmet Baysal, Burhan Akkaya, Kadir Kuruçay, Sebahattin Gezegen, Zekeriya Öztemur ve bendim. Mehmet Baysal o zaman ilimizdeki en eski dağcılardan ve Türkiye Dağcılık Federasyonu İl Temsilcisi, Burhan Akkaya coğrafya hafızası keskin, rotaları unutmayan rehberimiz, diğerleri de benim gibi yeni dağcılardı. Bu ekip uzun yıllar sıkı dost olan, dostluklarından keyif alan, beraber planlayan ve gezen ve ailecek görüşen candan arkadaştılar. Üye sayımız çok arttı sonraları ve daha ilginci, güzel olanı bizden ayrılıp kulüp kuranlar oldu. Doğa sporu yapanların sayısı Sivas’ta böylece bir hayli artmış oldu.

Sivdak ile o kadar çok faaliyet yaptık ki bu faaliyetleri zaman zaman örnek olsun diye paylaşacağım. Bunlardan bir tanesi var ki hem çok meşakkatli hem de çok keyifli geçen Sivas Valiliği himayelerinde yaptığımız Kızılırmak’ın doğduğu kaynakların en büyük kolu olan Kızılmezra Köyü başlangıcından itibaren Kızılırmak’ı takip ederek Sivas il merkezine kadar yürüyüş ve kamp faaliyetimizdi. Yaklaşık 180 km’lik yol boyunca on arkadaş, Sivas’ın keşfedilmeyi bekleyen coğrafi ve doğal güzelliklerini hem kendimiz görüp yaşadık hem de yapılan haberlerle ülke gündemine taşıyıp, tanıttık.

8 Haziran 2019’da Kızılırmak’ın doğduğu 2500 rakımlı Kızıldağ eteklerinden başlayan ilk günkü parkurda, altından ırmağın geçtiği kar kütleleri üzerinde serinleme fırsatı bulduk. Burhan abinin yanında getirdiği dut pekmeziyle kar helvası yapması, onu bizlere ikram etmesi, doğal güzelliklerin içinde doğal dondurma yemenin keyfi kelimelerle ifade edilecek gibi değildi. Büyük kar kütlelerin altından, üstünden geçerek daha aşağılarda oluşan şelalelerden iplerle inerek buz gibi suyun altında Türk bayrağımızı ve kulüp flamamızı açmıştık. İlk kamp yerimiz İmranlı yolu üzerinde Kızılırmak kenarına kurulmuş balık üretim tesisleri yanı idi. İşletmeci oraya ayrıca bir balık restaurant açmış, fırında balıklar lezzetli mi lezzetli idi. Gece yarısına kadar yaktığımız kamp ateşi etrafında işletmeye gelen müşterilerle saz çalındı türküler söylendi.

Milli Mücadelenin, 4 Eylül Kongresinin 100. yılı anısına atfedilen yürüyüş programımızda Kızılırmak’ın geçtiği İmranlı, Zara ve Hafik ilçeleri güzergâhı üzerinde onlarca; tarihi, kültürel ve doğal güzellikleri gördük, görüntüledik ve medyaya haber olarak gönderdik. Akşama kadar yol yürüdük, geceleri ırmak kenarında kurduğumuz kamplarda çadırlarımızda kaldık. Beş günden fazla süren yolculuğumuzu Sivas’a ulaşarak nihayetlendirdik. Bu yolculukta Burhan abinin yaptığı yemekler ve rehberlik, Ali hocamızın İsviçre’de ki uzun eğitimcilik ve dağcılık hatıraları, Bünyamin beyin hatıra ve espirileri, Kayserili misafirlerimiz Ahmet ve Nejmi beylerin dostlukları mükemmeldi. Necmettin hocamı, Sevgi hanımı, Sebahattin beyi, Yalçın hocam ve kızını, Ahmet Yurtsever’i, Mehmet Baysal’ı, İlhan Akkaya’yı, Gülpınar hocamızı ve Zara Tödürge Gölü kampımızda bize katılan Sivas Valisi Salih Ayhan’ı anmazsak olmaz. Unutulmaz anılarımızı izlemek isterseniz belgeselini buradan izleyebilirsiniz.

Doğadaki “gürültüsüz varlıkların sesini” duyabilmek, yeni yerler, mekânlar keşfetmek, doğanın rengârenk tonlarını görmek, yaşama hevesinizi canlı tutmak ve sizi boğan stresli ortamlardan kurtulup nefes almak için doğada yürümek, soluklanmak lazım, yorulmadığınızı, dinlenip, canlandığınızı göreceksiniz.

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
4 Eylül 2023 15:33
20 Aralık 2021 14:38
22 Ağustos 2023 10:36
11 Şubat 2023 17:59
23 Kasım 2022 09:02
13 Haziran 2022 22:04
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.